24 yıllık EYT mağduriyeti 03/03/2023 tarihi itibariyle mutlu sona ulaştı.

 

Tam 24 yıllık EYT mağduriyeti 03/03/2023 tarihi itibariyle mutlu sona ulaştı. 4447 Sayılı kanunla hayatımıza giren yaş şartı tablosu, tüm sigortalıların emeklilik planlarını 2-10 yıl arasında ötelemişti. Neyse ki çeyrek asır sonra hatadan dönüldü, kişilerin hakları iade edildi. Peki 08.09.1999 tarihinde işe girmiş birisi 43 yaşında emekli olurken, 09.09.1999 tarihinde işe girmiş birisinin tam 17 yıl sonra yani 60 yaşında emekli olması etik miydi? Peki bu kişilerden tam 25 yıllık sigortalılık süresi isteniyorken kıdem tazminatı yazısı için, 2008 sonrasında işe girenlerden istenmiyor olması etik miydi? Yazımıza hoş geldiniz…

Hüzünlü Bir Emeklilik Planlaması!

Yazımızın hemen başında dedik ya; Tam çeyrek asır sürdü milyonlarca kişinin mağduriyetinin giderilmesi, sahi neydi bu mağduriyet? Konu öyle üç satırla geçiştirilecek cinsten değil, bu nedenle kısaca özet geçmiş olacağım.

1992’den sonra ülkemizde Sosyal Güvenliğin beli bükülüyor, gelirler giderleri karşılayamıyor. Her yıl milyarlarca lira açık veriyor, bunların nedeninin en başında ise erken yaşta emeklilik geliyor. Tabi ülkenin de hali perişan, enflasyon ve ekonomik kriz belimizi bükmüş. Ne yapsak, ne yapsak diye düşünürken Dünya Bankası ve İLO’dan konuyla ilgili çalışma yapılmasını ve bizi bu dertten kurtarmalarını istiyoruz. Onlar da sağ olsunlar 1996 yılında şimdiki emeklilik modelini sunuyorlar. Sundukları planın satır başları;

-          38-43 Yaşında emekli etmeyeceksin, 58 – 60 yaş olacak

-          Fazla prim toplayacaksın, 5000 değil en az 7000

-          Düşük maaş ödeyeceksin, en düşük emekli aylığı 1,5 asgari ücret değil onun eksiği olacak

-          Emekli çalışan ve kendi işini yapandan da prim alacaksın (SGDP)

-          İlaç ücretlerini arttıracaksın,

Gibi yüzlerce sayfa gelir arttırıcı önlemler alınıyor, tabi bu çalışmalar 1992’den 1996’ya kadar sürüyor. 1996’da dönemin hükümetine sunuluyor, ancak onlar ne yapıyor? 17 Ağustos depreminden sadece 8 gün sonra bu kanunu mecliste onaylayıp geçiriyorlar. İnsanların mağdur olduğunu anlaması 10 yıl sürüyor. Bu nedenle kanlı bir kanundur 4447 sayılı kanun, reçetesi kurtuluşa uygun ancak hak ve adalet açısından etik değildi.

Neyse, bu kanlı kanunun mağduriyetleri geride kaldı, sırada hukuksal açıdan mağdur olarak kabul görmese de etik olmayan EYT 2’yi ele alalım.

EYT 2, Diğerine Göre Daha Büyük Sorun!

09.09.1999 ve 30.04.2008 arası sigortalı olan kişileri EYT 2 olarak tanımlamamız yerinde olacaktır. Bu kişiler, ilk sigortalı olduklarında şartları değişmemiş olsa da yaşıtlarından tam olarak 17 yıl sonra emekli olabiliyorlar. Bunu daha net anlamamız için iki arkadaşa örnek verelim;

Ahmet ile Mehmet 18 yaşında, liseden yeni mezun olmuş iki arkadaş. 1998 Yılında Ahmet üniversite okumak istemiyor, bir işletmede işe başlıyor. Mehmet ise üniversite eğitimi için okumaya devam ediyor. Mehmet 2003 tarihinde mühendis olarak mezun olduktan sonra iş hayatına atılıyor. Bugün ise üniversite okumayan Ahmet emekli oluyor, Mehmet ise 60 yaşını doldurmak için çalışmaya devam ediyor. 

Emeklilik sistemimiz hikâyede anlatılan gibi, kanuna uygun ancak etik olmayan unsurlarla doludur. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor, Mehmet kıdem tazminatı yazısı bile alamıyor. Üstelik ondan 5 yıl sonra iş hayatına atılanlar alabiliyorken.

İkinci Darbe Kıdeme Esas Yazı Sorunu!

Halk arasında ‘Kıdem Tazminatı Yazısı’ olarak geçen kıdeme esas yazının da şartları hak ve adalet açısından etik değildir. Öyle ki 08.09.1999 ve öncesinde işe girenlerden 15 yıl 3600 prim gününü tamamlayana bu yazı verilirken, 09.09.1999 ve 30.04.2008 arasında sigortalı olmuş kişilerden 25 yıl sigortalılık süresi ve 4500 prim günü isteniyor. Yada sadece 7000 günü tamamlamaları bekleniyor. Hadi bunu da anladık diyelim, ancak 01.05.2008 tarihinden sonra işe girenlerden kurum 25 yıllık sigortalılık koşulunu da aramıyor!

01.05.2008 Arası sigortalı olanlar sadece 4600 günle,

01.01.2009-31.12.2009 arası sigortalı olanlar 4700 günle,

01.01.2010-31.12.2010 arası sigortalı olanlar 4800 günle,

01.01.2011 – 31.12.2011 arası sigortalı olanlar 4900 günle,

01.01.2012 – 31.12.2012 arası sigortalı olanlar 5000 günle,

01.01.2013 – 31.12.2013 arası sigortalı olanlar 5100 günle,

01.01.2014 – 31.12.2014 arası sigortalı olanlar 5200 günle,

01.01.2015 – 31.12.2015 arası sigortalı olanlar 5300 günle,

01.01.2016 ve sonrasında sigortalı olanlar ise 5400 günle,

Sigortalılık süresi aranmadan Kıdem Tazminatı Yazısı alabiliyorlar. 2005 Tarihinde ilk defa sigortalı olmuş birisi 2030 tarihini beklerken yazı için, 01.01.2009 tarihinde ilk defa sigortalı olmuş birisi 2023 yılında kıdem tazminatı yazısı alabiliyor. Bu kanuni açıdan bir sorun oluşturmuyor olsa da hak ve adalet açısından etik bir örnek değildir. 

Bir başka yazımızda, görüşmek dileğiyle…